Metafizik ve Metafizik ile İlgili Kavramlar

 

Metafizik ve Metafizik ile İlgili Kavramlar

Metafizik, var olması bakımından varlığı konu edinen, fizik ötesi olaylar ve bilgileri araştıran bir felsefe disiplinidir. Metafizik, Aristoteles tarafından başlatılan bir disiplin olarak kabul edilse de burada kastedilen mana başkadır. O, kendi eserlerine Prote Philosophia (ilk felsefe) adını vermiştir. Daha sonra onun eserlerini tertip eden Rodoslu Andronikos İlk Felsefe ile ilgili yazılarını Fizika’dan sonraya koyduğu için bu disiplinin Metafizik (Fizikten Sonra) adını almasına sebep olmuştur. İslam filozofları bu kavram yerine Mâ ba’de’t-Tabîa, Mâ verâu’t-Tabîa, Mâ dûne’t-Tabîa, Mâ kable’t-Tabîa gibi ifadeleri kullanmışlardır. Fârâbî’ye göre bu ilmin amacı var olmaları bakımından varlıklar ve onlara ilişkin şeyler, matematik, mantık ve fizik gibi özel ilimlerde kullanılan delillerin dayandığı ilkeler ve nihayet cisim olmayan varlıklar şeklinde üç kısımdan oluşmaktadır. (M. Vural, Metafizik)

Kindi’ye göre felsefe, insanın gücü nispetinde varlığın hakikatini bilmesidir. Filozofun bilgiden amacı gerçeğin bilgisini yakalamak, davranışının amacı ise sürekli fiil değil, gerçeğe göre davranmaktır. Çünkü insan gerçeğe ulaşınca o yöndeki fiili sona erer. Felsefenin en değerlisi ve mertebe bakımından en yücesi ise “ilk felsefe”dir. Kindi bu kavram ile her gerçeğin sebebi olan “İlk Gerçek” hakkındaki bilgiyi kastetmektedir. Gerçek filozof bu bilgiye sahip olan kişidir. Çünkü sebebin bilgisi, sebeplinin bilgisinden daha değerlidir. Biz, bilgilerimizin sebeplerini bildiğimizde tam bir bilgiye kavuşmuş oluruz. İlk Felsefe’ye ait bilgi, felsefenin geriye kalan tüm disiplinlerini kuşatmış durumdadır. Zira İlk Sebeb’in bilgisi, değer ve cins, bir şeyin kesin bilgisine ulaşmadaki tertip ve zaman bakımından ilktir. Çünkü İlk Sebep, zamanın da sebebidir. (Kindi- fi’l-Felsefetu’l-Ûlâ)

İbn Sînâ, Felsefi ilimleri nazarî ve amelî (teorik ve pratik) olmak üzere ikiye ayırmıştır. Teorik ilim, bilfiil aklın meydana gelmesiyle nefsin teorik gücünü yetkinleştirmeyi talep ettiğimiz ilimdir. Teorik ilimde gaye, bir amelin niteliğiyle veya bir amelin ilkesi olması bakımından bir amelin ilkesinin niteliğiyle ilgi olmayan bir düşünce ve inancın oluşmasıdır. Pratik ilim ise ilk olarak kendilikleri bakımından amellerimiz olan şeyler hakkında kavram ve önerme bilgisinin oluşmasıyla torik gücün yetkinleşmesi, ikinci olarak ise pratik gücün ahlak ile yetkinleşmesinin amaçlandığı ilimdir.



İbn Sînâ’ya göre teorik ilim üç kısımdır. Bunlar, Fizik (doğa), matematik ve metafizik ilimleridir. Fiziğin konusu hareketli ve sabit olmaları bakımından cisimlerdir. Matematik ilminin konusu, ya bizzat maddeden soyut niceliktir ya da nicelikli olan şeylerdir. Metafiziğin konusu ise hem varlıkta hem de tanımda maddeden ayrık olan şeyleri inceler. İbn Sînâ’ya göre metafizik, fiziksel ve matematiksel varlığın ve bu iki varlıkla ilişkili şeylerin ilk sebeplerinin, sebeplerinin sebebinin ve ilkelerinin ilkesinin – ki o, yüce Tanrı’dır.- incelendiği ilimdir. İbn Sînâ, aynı zamanda ilk felsefeyi “mutlak hikmet” olarak tanımlamıştır.. Ancak tanrı metafizik ilminin konusu değil problemidir. Çünkü hiçbir ilim kendi konusunu ispatlamaz. Metafizik, tanrının incelendiği bir ilim alanıdır. Tanrı, cisim ve cismin bir gücü olmadığı ve bir olup tamamen maddeye ve harekete konu olmaktan münezzeh olduğu için tanrının incelenmesi ancak metafizik ile mümkündür.

İbn Sînâ’ya göre metafizik ilminin çeşitli kısımlara ayrılması gerekir: Bir kısmı nedenli her mevcudun varlığı bakımından sebep olan en uzak sebepleri inceler. Diğer bir kısmı nedenli her mevcudun mevcut oluşu bakımından kendisinden taştığı İlk Sebeb’i inceler. Diğer bir kısmı mevcudun arazlarını inceler. Diğer bir kısmı tikel ilimlerin ilkelerini inceler.  İbn Sînâ’ya göre bu ilmin adı İlk Felsefe’dir. Çünkü mevcut olmaları bakımından mevcut, onun ilkeleri ve arazları varlık bakımından maddeden öncedir ve varlıkları maddenin varlığıyla ilgisidir.

İbn Sînâ’ya göre Metafizik, bir yönden cedel ve safsata ile ortaktır başka bir yönden ise ikisinden de ayrılır. Cedel ve safsata da metafiğin ele aldığı konuları ele alabilir. Halbuki tikel ilimler bu konular üzerinde konuşmaz. Ayrı olduğu nokta ise metafizik ile uğraşan kişi tikel ilimlerle uğraşmaz ancak cedel ve safsata yapan kişi uğraşabilir. Özel olarak ise cedelden söz gücü ile safsatadan ise amacı bakımından ayrılır. Çünkü cedelci metafizik yapandan farklı olarak burhan değil zan üzere konuşur. Metafizik ile uğraşan hakikatin kendisini amaçladığı halde safsatacı filozof olmasa bile hakikati söyleyen filozof zannedilmesini amaçlar. (İbn Sînâ, Metafizik)

Heidegger’e göre “Varolan genelde, neden [var] dır ve daha ziyade Hiçlik değil?” sorusu soruların ilkidir. Bu soru metafiziksel temel sorudur. Metafizik ise her türlü felsefenin temel belirleyicisi ve kökeni sayılır. Ancak bu sorunun ilk soru olması, zamansal değil, soruların mertebesi açısındandır ve diğer soruların hepsinin kaynağını teşkil eder. Bu soru olabildiğine genişleme imkanına sahiptir. Hiçliğe ulaşıncaya kadar uzar.

Heidegger’e göre imanlı bir kişinin bu soruyu sorması mümkün değildir, o ancak soru soruyormuş gibi yapabilir. Aynı zamanda bu kişi için söz konusu soru ne tam bir soru ne de tam bir iman ifade eder. Çünkü bu soruyu sormak “iman için bir kaçıklıktır.” Hıristiyan felsefe tabiri , “ahşap demir” gibi bir yanlış anlama ve çelişkidir. Felsefe, çağa aykırı olup diğer bilimler gibi bir faydacılık beklenmez. Ancak felsefe bir güç olabilir. Heidegger’e göre felsefe Varolanın ilk ve son nedensel temellerini hedefler.        (Heidegger – Metafiziğe Giriş)

Duyular aracılığıyla kavranılamayan şeylerin bilgisi. İlk nedenlerin ya da ilk ilkelerin bilgisi.

Kant’a göre yalnızca aklî olan, deney yolunu kullanmadan elde edilen bilgidir.

Auguste Comte’da dinsel düşünceyle olumlu düşünce arasında yer alan, bir geçiş yeri özelliği gösteren soyutlamacılık eğilimiyle belirgin olan düşünce.  (Afşar Timuçin – Felsefe Sözlüğü)

1. Metafizik neyin gerçekten var olduğunu sorarak birlik ile çokluk ve görünüş ile gerçeklik arasındaki ilişkiyi açıklamaya çalışır.

2. Varlığı varlık olarak ele alan genel bir araştırmadır. Varlığın özniteliklerinin neler olduğunu sorar.

3. metafizik kendinde ve kendi başına var olan gerçekliği, her şeyin varoluşu için kendisine bağlı olduğu, bağımsız ve kendi kendisini belirleyen varlığı; her tür var oluşun kaynağı ya da nedeni olan aşkın bir gerçekliği ele alan disiplindir.

4. Metafizik, ilk olanı varlık, bilgi ve açıklama bakımından ele alır.

5. Metafizik, sonuçlarına yalnız aklın çabalarıyla ulaşan, başka hiçbir şeye değil akla dayanan bir disiplindir. Bu yüzden metafiziğin kendine özgü bir kesinliği vardır.

6. Metafiziğin konuları arasında sûretler, tümeller, tikeller, kategoriler, ilk ilke, ruh beden ilişkisi, maddenin gerçekliği, zaman, mekan ve tin gibi kavramlar yer alır. (Ahmet Cevizci – Felsefe Sözlüğü)

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski